Teröre Desteğin Kesilmesi Koşul Değil Gereksinimdir
Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esad; ABD, Fransa ve
İngiltere'nin uluslararası güvenlik konseyinde Suriye'deki kimyasal
silahlara ilişkin sundukları karar tasarısı konusunda Suriye'nin
endişesi olmadığını belirtti.
Çin Halk
Cumhuriyetinin CCTV kanalıyla yaptığı mülakatta el-Esad; çünkü
Suriye'nin her daim onayladığı tutumlara ve imzaladığı anlaşmalara tam
bir bağlılık gösterdiğine dikkat çekti. El-Esad Suriye'nin ayrıca;
kendisine karşı güç kullanmaya izin verecek her hangi bir gerekçenin
olmamasında Suriye'nin Rusya ve Çin’in güvenlik konseyindeki rollerine
güvendiğini ekledi.
El-Esad; ABD, Fransa ve
İngiltere'nin güvenlik konseyindeki çalışmalarına ilaveten Rusya ve ABD
arasındaki anlaşmada izledikleri tutumların, Suriye'nin olduğunu
düşündükleri hayali bir düşmana karşı zafer elde etme amaçlı olduğunu
belirtti.
Suriye'ye ilişkin düzenlenmesi
beklenen uluslararası Cenevre II Konferansının başarılı olması için
Suriye'ye terörist gönderme ve bu teröristlere para ve silah sağlamaya
son vermenin kaçınılmaz bir koşul olduğunun altını çizen el-Esad;
konferans ve siyasi çözümün başarısı için terör ve teröre desteğin
kesilmesinin önemine vurgu yaptı.
Suriye Açısından Hiç Bir Sorun Yok
Varılan
anlaşma çerçevesinde Suriye'nin kimyasal silahlarına ilişkin listeyi
teslim etmesi ardından Ekim ayından önce uluslararası uzmanların
Suriye'ye girmeleri ve 2014 yılı ortalarında silahları yok edilmesi
konusunda Suriye hükümetinin bunu nasıl yapacağına ilişkin soruya
cevabında el-Esad; anlaşma kapsamında Suriye'nin üstüne sadece iki
noktanın düştüğüne dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı
el-Esad; anlaşma gereğince Suriye'nin üstüne düşen ilk şeyin kimyasal
silahlara ilişkin bilgileri Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama
Örgütüne takdim etmekten ibaret olduğuna işaret ederek, Suriye'nin geçen
hafta bunu yaptığını söyledi. Suriye'nin üstüne düşen ikinci şeyin ise
örgüt müfettişlerinin Suriye'ye gelişlerini temin etmek ve kimyasal
silahların bulunduğu yere ulaşımlarını sağlamak olduğunu ifade eden
el-Esad dolayısıyla Suriye açısından hiç bir sorunun olmadığını
kaydetti.
Sözlerine devam eden el-Esad bu
bağlamda tek sorunun müfettişlerin silahlı grupların bulundukları
bölgelere girmeleri ve çalışmalarını tamamlamaları olduğuna dikkat
çekerek, silahlı grupların bulundukları bölgelerde bu müfettişlerin
görevlerini yapmalarına izin vermeyebileceklerini söyledi.
İlke
olarak sahadaki durumların bu konuda bir sorun teşkil etmediğine işaret
eden el-Esad; fakat Suriye hükümetinin suçlanması amacıyla da silahlı
grupları yönlendiren devlet ve tarafların bir engel yaratabileceklerine
vurgu yaptı.
Büyük Miktarda Kimyasal Silahın Bulunması Doğaldır
Suriye'de
bin ton kimyasal silahın bulunduğu ve bunun büyük bir miktar olduğuna
ilişkin soruya cevabında el-Esad; Suriye'nin sürekli savaş durumunda
olması ve işgal altında topraklarının bulunduğuna dikkat çekti.
El-Esad’
dolayısıyla Suriye'nin on yıllardan beri kimyasal silah ürettiğini ve
büyük miktarda kimyasal silaha sahip olmasının gayet normal olduğunu
belirtti.
Teröristlerin kimyasal silahlara
ulaşmaları konusunda ise el-Esad; bu silahların daima güvenli bir
şekilde korunduğunu ve bu bağlamda her hangi bir meselenin olmadığını
vurguladı.
Batının Dünya Ülkeleri ve Halklarını Hegemonya Altına Alma Hedefleri Var Oldukça Endişeler Bitmez
ABD
ve Batının anlaşmaya rağmen savaş bahanesi yaratabilme durumlarına
ilişkin soruya cevabında el-Esad; ABD’nin sadece Suriye'nin kimyasal
silahlarına ilişkin anlaşma yüzünden savaş tehditlerine son vermediğini
belirtti.
El-Esad; ABD’nin dünya kamuoyu ve
Amerika halkının savaşa karşı olması yüzünden savaş konusunda tereddüt
ettiğine dikkat çekerek, batının dünya ülkelerine hegemonya sağlama
hedefleri var odlukça endişelerin bitmeyeceğinin altını çizdi.
Sözlerine
devam eden el-Esad; sadece Suriye açısından değil, tüm küçük ülkeler
açısından Batının hegemonya sağlama hedefleriyle birlikte uluslararası
misak ve kanunları ihlal etmelerin var olduğu sürece endişelerin
bitmeyeceğini belirtti.
Suriye Ordusuna Pek Etkisi Yoktur
Suriye'deki
kimyasal silahların teslim edilmesi ve yok edilmesinin Suriye Arap
Ordusuna etkileri konusunda el-Esad; Suriye ordusunun klasik savaşlar
üzerine eğitildiğine işaret ederek, bunun ordu için pek etkisi
olmayacağını belirtti.
El-Esad, kimyasal
gibi kitle imha silahlarının çok daha kötü koşullarda
kullanılabileceğini ve bunun da bir intihar niteliği taşıdığına dikkat
çekti.
Dolayısıyla Suriye'de kimyasal
silahları kullanmanın kesinlikle mümkün olmadığının altını çizen
el-Esad; Suriye'nin 10 yıl önce bölgedeki tüm kitle imha silahların yok
edilmesi için Birleşmiş Milletlere öneri takdim ettiğine dikkat çekti.
Sözlerine
devam eden el-Esad; dolayısıyla Suriye'nin kimyasal silahlarının yok
edilmesinin ordu açısından pek bir önem taşımadığını bir kez daha
belirtti.
Aramızdaki Güç Boşluğunu kapatmak İçin Ürettik
Suriye'nin
neden geçen süre içinde kimyasal silah ürettiğine ilişkin soruya
cevabında el-Esad; Suriye'nin, topraklarını işgal eden İsrail ile askeri
güç açısından bir boşluk bulması ardından 1980’li yıllarda kimyasal
silah üretimine başladığını açıkladı.
1995
yılından sonra Suriye'nin klasik askeri gücündeki boşlukların cüzi bir
şekilde kapatılması ardından kimyasal silah üretimine son verildiğini
belirten el-Esad; Suriye'nin topraklarını işgal eden düşman İsrail ile
klasik askeri güç arasındaki farkın kapatılmasıyla bu silahların
varlığına gerek duyulmadığını söyledi.
Hava Savunmamızı Güçlendirmeye Çalışıyoruz
Kimyasal
silahları yok etme mukabilinde Suriye'nin alacağı karşılık konusunda
el-Esad; bir karşılığın olduğunu söylemenin doğru olmadığını ifade etti.
Suriye'nin
klasik tersanesini pekiştirme özeninde olduğuna dikkat çeken el-Esad;
anlaşmadan önce de Rus yetkililerin Suriye ile silah anlaşmalarını
yerine getirmeye devam edeceklerine işaret etti.
Suriye'nin
askeri konuda Rusya'dan temin edeceği güç konusunda el-Esad; Suriye
açısından en büyük tehlikenin zaman aralıklarla Suriye topraklarını
hedef alan İsrail savaş uçakları olduğuna işaret etti.
El-Esad dolayısıyla Suriye'nin genel olarak hava savunma gücünü pekiştirmeye çalıştığını ifade etti.
İki Tür Delil Vardır
Suriye
hükümetinin, terör gruplarının Şam kırsalında kimyasal silah
kullandıklarına ilişkin sahip oldukları kanıtları verme konusunda
el-Esad; Suriye ordusunun teröristlerin bulundukları bölgelere girmeleri
ardından büyük miktarda kimyasal madde ve bu maddeleri saklama
araçlarına rastladığını söyledi.
Bir başka
kanıtların ise teröristlerin kimyasal maddeleri komşu ülkelerden nasıl
Suriye'ye taşıdıklarını içeren itiraflarındaki bilgilerin olduğunu
söyleyen el-Esad; delillerin bir kısmının Rusya'ya gönderildiğini
belirtti.
Herhangi Bir Çabanın Başarısı İçin Zemin Hazırlamak Gerekiyor
Cenevre
II Konferansı konusunda ise el-Esad; Suriye'nin baştan beri bu
konferans dahil siyasi çözüm yündeki her çabayı desteklediğini belirtti.
El-Esad
siyasi çabaların her ülkede büyük sorunların çözümü için temel teşkil
ettiğinin altını çizerken, fakat bu çabaların başarısı için hazırlanması
kaçınılmaz olan bir zemin gereğine vurgu yaptı.
Sözlerine
devam eden el-Esad; Cenevre II konferansı yada herhangi bir siyasi
çabanın başarılı olması için hazırlanacak zeminde Suriye'ye terörist
akışına ilaveten teröristlere sağlanan silah ve para desteğine son
verilmesinin kaçınılmaz bir koşul olduğunun altını çizdi.
Cenevre
II konferansının düzenlenmesi için zamanın uygun olup olmadığı
konusunda ise el-Esad; Suriye ve siyasi çözüm gereğine inanan tüm
devletlerin konferans için her zamanı uygun gördüklerini belirtti.
Fakat
meselenin Suriye'de saha gelişmelerinde kendi çıkarlarına göre bir
değişim peşinde koşan ABD ve müttefiklerinde olduğunu belirten el-Esad;
bunların konferansı ertelemelerinin bir diğer nedeninin ise muhalefeti
birleştirmeyi başaramamaları olduğunu ekledi.
Suriye
hükümetinin konferansa katılmak için teröre desteğin kesilmesini şart
koşması konusunda ise el-Esad; bunun Suriye hükümetinin koşul yada şartı
olmadığını, çabaların başarısı için mutlak bir gereksinim olduğunun
altını çizdi.
Silah Taşıyan Hiç Kimseyle Müzakerelerde Bulunamayız
Suriye
hükümetinin kiminle müzakerelerde bulunacağı konusunda el-Esad; silah
taşıyan hiç kimseyle müzakerelerde bulunmanın mümkün olmadığını
vurguladı.
El-Esad müzakerelerin sadece
siyasi muhalefetle olacağını belirtirken, halkı öldüren teröristlerin
siyasi muhalefet olmalarının mümkün olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı
el-Esad ayrıca gerek askeri gerekse siyasi dış müdahaleyi kabul
edenlerle de müzakerelere girilmeyeceğini ifade etti.
Suriye Halkı Kimi Destekliyorsa O Daha Güçlüdür
Suriye'de
mevcut güç dengesine ilişkin soruya cevabında el-Esad; Suriye'de büyük
çoğunluğu yabancı olan teröristlerin büyük yıkım ve ölüme yol
açtıklarını söyledi.
El-Esad; Suriye
ordusunun bu yabancı teröristlerden binlercesini öldürmesiyle bunların
yerine binlercesinin geldiğine, fakat yine de bunun mesele teşkil
etmediğine işaret etti.
Asıl önemli
meselenin Suriye halkının kimi desteklediğinin olduğuna dikkat çeken
el-Esad; ‘Suriye halkı kimi destekliyorsa o daha güçlüdür’ şeklinde
konuştu.
Suriye halkının Suriye ordusunu
desteklediğine dikkat çeken el-Esad; bundan dolayı da Suriye ordusunun
son zamanlarda bir çok bölgede teröristlere karşı gayet önemli
ilerlemeler sağladığını belirtti.
Sözlerine
devam eden el-Esad; Suriye halkının büyük çoğunluğunun ülkede olanların
reform ve demokrasi yada buna benzer kavramlarla hiç bir ilgisi
olmadığını, terör, yıkım ve ölümden ibaret olduğunu idrak ettiğine
dikkat çekti.
Ateşkes Mümkün Değil
İki
taraf arasında ateşkesin olması için zamanın uygun olup olmadığına
ilişkin soruya cevabında el-Esad; ateşkesin mümkün olmadığını belirtti.
El-Esad;
ateşkesin ancak ve ancak iki devlet yada savaş halindeki iki ordu
arasında olabileceğini devlet ve teröristler arasında olmasının mümkün
olmadığını ifade etti.
Sözlerine devam eden
el-Esad tüm dünyada ve anayasalarda devletin ana görevinin
vatandaşlarının güvenliğini korumak olduğunu ifade etti.
Terör
gruplarıyla ateşkesin devletin teröristleri tanıma ve halkını koruma
görevinden vazgeçme anlamına geldiğini ifade eden el-Esad; dolayısıyla
Suriye'nin bunu kabul etmesinin mümkünü olmadığını ekledi.
Kırmızı Çizgi Halka ve Orduya Karşı Silah Kullanmaktır
Suriye
hükümetinin Cenevre II Konferansına katılmadaki kırmızı çizgisine
ilişkin soruya cevabında el-Esad; bunun sivil halka ve orduya silahlı
saldırı yada her hangi bir şekilde yabancı müdahaleye çağrı olduğunun
altını çizdi.
El-Esad; bunların haricinde Suriyelilerin kendi aralarındaki diyalogda her şeyi masaya yatırabileceklerini belirtti.
Sözlerine
devam eden el-Esad; Suriye halkının kendi siyasi sisteminin yanı sıra
istisnasız kabul edeceği her şeyin kendisi açısından da kabul göreceğini
ifade etti.
Bunu Belirlemek Sadece ve Sadece Suriye Halkına Düşer
ABD’nin
kendisinin görevden çekilmesi ısrarına ilişkin soruya cevabında
el-Esad; herhangi bir ülkede Cumhurbaşkanı yasa siyasi sistemin sadece
ve sadece o ülkenin halkı tarafından belirlenebileceğinin altını çizdi.
El-Esad
gerek dost yada düşman, hiç bir devletin Suriye'de Cumhurbaşkanını
belirleme hakkına sahip olmadığına işaret ederek, Suriye'de bunu Suriye
halkının seçim sandıkları aracılığıyla yapabileceğinin altını çizdi.
Adaylığım Suriye Halkının İsteğine Bağlıdır
2014
yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olup olmayacağına
ilişkin soruya cevabında el-Esad; bunun tamamen Suriye halkını isteğine
bağlı olduğunu belirtti.
Suriye halkının
istemesi halinde aday olacağını, istememesi halinde de olmayacağını
söyleyen el-Esad; seçimlere henüz 9 ay kadar bir sürenin olduğunu,
adaylığının da Suriye halkının isteği doğrultusunda ancak seçimlerden
1-2 ay önce belli olacağını açıkladı.
Hiç Bir Devlet Halkının Desteği Olmadan Bu Mücadeleyi Gösteremezdi
Suriye
halkının bu süreç içinde kendisinin aday olup olmadığını istemesi
konusunda ise el-Esad; krizden 2.5 yıl sonra Suriye halkının devlet
etrafında kenetlenmesiyle doğal olarak kendisini istediklerine dikkat
çekti. El-Esad halkın bir kısmının da kendisinin adaylığını istediğini
ekledi.
El-Esad; Suriye'nin bir çok dünya
ülkesi ve körfez devleti tarafından büyük bir şekilde destek alan
teröristlerle savaşmasıyla dolaylı olarak bu devletlere karşı da
mücadele ettiğine dikkat çekerken, halkı tarafından destek almayan hiç
bir devletin bu kadar uzun bir süre mücadele etmesinin kesinlikle mümkün
olmadığını vurguladı.
Hiç Bir Devlet Suriye Halkının Etkisine Sahip Değildir
Suriye'nin
geleceğinin Rusya ve Çin’in tutumlarına bağlı olduğu yönündeki
söylemlere ilişkin soruya cevabında el-Esad; Rusya ve ABD’nin bu süreç
içinde gerek olumlu gerekse olumsuz tüm ülkeleri etkilediklerine işaret
etti.
El-Esad dünyadaki tüm ülkelerin bir
birleriyle etkilendiklerini ifade ederken, fakat hiç bir devletin ne
kadar küçük yada zayıf olursa olsun başka bir devletin halkının yerini
almasının mümkün olmadığının altını çizdi.
Dolayısıyla
hiç bir devletin Suriye halkının sahip olduğu etkiye sahip olmasının
mümkün olmadığını belirten el-Esad; yinede krizin yaşandığı bu süreç
içinde Rusya gibi olumlu, ABD ve müttefikleri gibi olumsuz etki yapan
devletlerin bulunduğunu ekledi.
Anayasa Kapsamında Cumhurbaşkanının Görev ve Yetkileri Bellidir
Çin’in
tutumuna ilişkin soruya cevabında el-Esad; Çin’in Rusya ile birlikte
uluslararası güvenlik konseyinde gayet önemli bir ve olumlu bir tutum
sergilediğini belirtti.
Askeri ve siyasi
konularda son kararın kendisine ait olup olmadığına ilişkin soruya
cevabında el-Esad; Suriye Arap Cumhuriyetinin anayasasının gayet belli
ve açık olduğunu ifade etti.
Bu anayasa
kapsamında Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin gayet net bir şekilde
açıklandığını belirten el-Esad; anaysa çerçevesinde Cumhurbaşkanının
ordu ve silahlı kuvvetler genel komutanı olduğunu, dış politikada da
temel bir role sahip odluğunu belirtti.
El-Esad
kendisinin de kriz öncesinde ve esnasında da bu görev ve yetkilerini
tam bir şekilde yerine getirmekte olduğunun altını çizdi.
Ailem de Suriyeli Diğer Aileler Gibi Etkilendi
Kriz
esnasında ailesinin nasıl etkilendiğine ilişkin soruya cevabına
el-Esad; ailesinin de Suriyeli diğer herhangi bir aile gibi
etkilendiğini söyledi.
Suriye'de bir
yakınını yada sevdiğini kaybeden hiç bir ailenin kalmadığını ifade eden
el-Esad; kendi ailesinin de bu ailelerden biri olduğunu ifade etti.
Bir
diğer noktanın ise her Suriyeli ailenin güvenlik sorunu yaşadığını
ifade eden el-Esad; teröristlerin öldürme, kaçırma ve saldırılarda hiç
bir aileyi istisna tutmadığına işaret etti.
Birleşmiş Milletler, Milletler Cemiyetinin Durumunu Yaşıyor
Birleşmiş
Milletler genel kurulu toplantılarına katılacak devletlere mesajı
konusunda el-Esad; ikinci dünya savaşından önce Milletler Cemiyeti diye
uluslararası bir örgütün var olduğunu, o zamanlarda büyük devletlerin
misakına bağlı kalmamalarıyla bu örgütün çöktüğüne dikkat çekti.
Dünyada
yaklaşık olarak 1990’lı yıllardan sonra benzer bir durumun yaşandığına
işaret eden el-Esad; bunun da BM’nin Milletler Cemiyetinde olduğu gibi
çöküşe doğru ilerlediği anlamına geldiğini ifade etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder