Bu Blogda Ara

23 Eylül 2013 Pazartesi

Teröre Desteğin Kesilmesi Koşul Değil Gereksinimdir

 Teröre Desteğin Kesilmesi Koşul Değil Gereksinimdir


Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esad; ABD, Fransa ve İngiltere'nin uluslararası güvenlik konseyinde Suriye'deki kimyasal silahlara ilişkin sundukları karar tasarısı konusunda Suriye'nin endişesi olmadığını belirtti.
Çin Halk Cumhuriyetinin CCTV kanalıyla yaptığı mülakatta el-Esad; çünkü Suriye'nin her daim onayladığı tutumlara ve imzaladığı anlaşmalara tam bir bağlılık gösterdiğine dikkat çekti. El-Esad Suriye'nin ayrıca; kendisine karşı güç kullanmaya izin verecek her hangi bir gerekçenin olmamasında Suriye'nin Rusya ve Çin’in güvenlik konseyindeki rollerine güvendiğini ekledi.
El-Esad; ABD, Fransa ve İngiltere'nin güvenlik konseyindeki çalışmalarına ilaveten Rusya ve ABD arasındaki anlaşmada izledikleri tutumların, Suriye'nin olduğunu düşündükleri hayali bir düşmana karşı zafer elde etme amaçlı olduğunu belirtti.
Suriye'ye ilişkin düzenlenmesi beklenen uluslararası Cenevre II Konferansının başarılı olması için Suriye'ye terörist gönderme ve bu teröristlere para ve silah sağlamaya son vermenin kaçınılmaz bir koşul olduğunun altını çizen el-Esad; konferans ve siyasi çözümün başarısı için terör ve teröre desteğin kesilmesinin önemine vurgu yaptı.

Suriye Açısından Hiç Bir Sorun Yok

Varılan anlaşma çerçevesinde Suriye'nin kimyasal silahlarına ilişkin listeyi teslim etmesi ardından Ekim ayından önce uluslararası uzmanların Suriye'ye girmeleri ve 2014 yılı ortalarında silahları yok edilmesi konusunda Suriye hükümetinin bunu nasıl yapacağına ilişkin soruya cevabında el-Esad; anlaşma kapsamında Suriye'nin üstüne sadece iki noktanın düştüğüne dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı el-Esad; anlaşma gereğince Suriye'nin üstüne düşen ilk şeyin kimyasal silahlara ilişkin bilgileri Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütüne takdim etmekten ibaret olduğuna işaret ederek, Suriye'nin geçen hafta bunu yaptığını söyledi. Suriye'nin üstüne düşen ikinci şeyin ise örgüt müfettişlerinin Suriye'ye gelişlerini temin etmek ve kimyasal silahların bulunduğu yere ulaşımlarını sağlamak olduğunu ifade eden el-Esad dolayısıyla Suriye açısından hiç bir sorunun olmadığını kaydetti.
Sözlerine devam eden el-Esad bu bağlamda tek sorunun müfettişlerin silahlı grupların bulundukları bölgelere girmeleri ve çalışmalarını tamamlamaları olduğuna dikkat çekerek, silahlı grupların bulundukları bölgelerde bu müfettişlerin görevlerini yapmalarına izin vermeyebileceklerini söyledi.
İlke olarak sahadaki durumların bu konuda bir sorun teşkil etmediğine işaret eden el-Esad; fakat Suriye hükümetinin suçlanması amacıyla da silahlı grupları yönlendiren devlet ve tarafların bir engel yaratabileceklerine vurgu yaptı.

Büyük Miktarda Kimyasal Silahın Bulunması Doğaldır

Suriye'de bin ton kimyasal silahın bulunduğu ve bunun büyük bir miktar olduğuna ilişkin soruya cevabında el-Esad; Suriye'nin sürekli savaş durumunda olması ve işgal altında topraklarının bulunduğuna dikkat çekti.
El-Esad’ dolayısıyla Suriye'nin on yıllardan beri kimyasal silah ürettiğini ve büyük miktarda kimyasal silaha sahip olmasının gayet normal olduğunu belirtti.
Teröristlerin kimyasal silahlara ulaşmaları konusunda ise el-Esad; bu silahların daima güvenli bir şekilde korunduğunu ve bu bağlamda her hangi bir meselenin olmadığını vurguladı.

Batının Dünya Ülkeleri ve Halklarını Hegemonya Altına Alma Hedefleri Var Oldukça Endişeler Bitmez 

ABD ve Batının anlaşmaya rağmen savaş bahanesi yaratabilme durumlarına ilişkin soruya cevabında el-Esad; ABD’nin sadece Suriye'nin kimyasal silahlarına ilişkin anlaşma yüzünden savaş tehditlerine son vermediğini belirtti.
El-Esad; ABD’nin dünya kamuoyu ve Amerika halkının savaşa karşı olması yüzünden savaş konusunda tereddüt ettiğine dikkat çekerek, batının dünya ülkelerine hegemonya sağlama hedefleri var odlukça endişelerin bitmeyeceğinin altını çizdi.
Sözlerine devam eden el-Esad; sadece Suriye açısından değil, tüm küçük ülkeler açısından Batının hegemonya sağlama hedefleriyle birlikte uluslararası misak ve kanunları ihlal etmelerin var olduğu sürece endişelerin bitmeyeceğini belirtti.

Suriye Ordusuna Pek Etkisi Yoktur

Suriye'deki kimyasal silahların teslim edilmesi ve yok edilmesinin Suriye Arap Ordusuna etkileri konusunda el-Esad; Suriye ordusunun klasik savaşlar üzerine eğitildiğine işaret ederek, bunun ordu için pek etkisi olmayacağını belirtti.
El-Esad, kimyasal gibi kitle imha silahlarının çok daha kötü koşullarda kullanılabileceğini ve bunun da bir intihar niteliği taşıdığına dikkat çekti.
Dolayısıyla Suriye'de kimyasal silahları kullanmanın kesinlikle mümkün olmadığının altını çizen el-Esad; Suriye'nin 10 yıl önce bölgedeki tüm kitle imha silahların yok edilmesi için Birleşmiş Milletlere öneri takdim ettiğine dikkat çekti.
Sözlerine devam eden el-Esad; dolayısıyla Suriye'nin kimyasal silahlarının yok edilmesinin ordu açısından pek bir önem taşımadığını bir kez daha belirtti.

Aramızdaki Güç Boşluğunu kapatmak İçin Ürettik

Suriye'nin neden geçen süre içinde kimyasal silah ürettiğine ilişkin soruya cevabında el-Esad; Suriye'nin, topraklarını işgal eden İsrail ile askeri güç açısından bir boşluk bulması ardından 1980’li yıllarda kimyasal silah üretimine başladığını açıkladı.
1995 yılından sonra Suriye'nin klasik askeri gücündeki boşlukların cüzi bir şekilde kapatılması ardından kimyasal silah üretimine son verildiğini belirten el-Esad; Suriye'nin topraklarını işgal eden düşman İsrail ile klasik askeri güç arasındaki farkın kapatılmasıyla bu silahların varlığına gerek duyulmadığını söyledi. 

Hava Savunmamızı Güçlendirmeye Çalışıyoruz

Kimyasal silahları yok etme mukabilinde Suriye'nin alacağı karşılık konusunda el-Esad; bir karşılığın olduğunu söylemenin doğru olmadığını ifade etti.
Suriye'nin klasik tersanesini pekiştirme özeninde olduğuna dikkat çeken el-Esad; anlaşmadan önce de Rus yetkililerin Suriye ile silah anlaşmalarını yerine getirmeye devam edeceklerine işaret etti.
Suriye'nin askeri konuda Rusya'dan temin edeceği güç konusunda el-Esad; Suriye açısından en büyük tehlikenin zaman aralıklarla Suriye topraklarını hedef alan İsrail savaş uçakları olduğuna işaret etti.
El-Esad dolayısıyla Suriye'nin genel olarak hava savunma gücünü pekiştirmeye çalıştığını ifade etti.

İki Tür Delil Vardır

Suriye hükümetinin, terör gruplarının Şam kırsalında kimyasal silah kullandıklarına ilişkin sahip oldukları kanıtları verme konusunda el-Esad; Suriye ordusunun teröristlerin bulundukları bölgelere girmeleri ardından büyük miktarda kimyasal madde ve bu maddeleri saklama araçlarına rastladığını söyledi.
Bir başka kanıtların ise teröristlerin kimyasal maddeleri komşu ülkelerden nasıl Suriye'ye taşıdıklarını içeren itiraflarındaki bilgilerin olduğunu söyleyen el-Esad; delillerin bir kısmının Rusya'ya gönderildiğini belirtti.

Herhangi Bir Çabanın Başarısı İçin Zemin Hazırlamak Gerekiyor

Cenevre II Konferansı konusunda ise el-Esad; Suriye'nin baştan beri bu konferans dahil siyasi çözüm yündeki her çabayı desteklediğini belirtti.
El-Esad siyasi çabaların her ülkede büyük sorunların çözümü için temel teşkil ettiğinin altını çizerken, fakat bu çabaların başarısı için hazırlanması kaçınılmaz olan bir zemin gereğine vurgu yaptı.
Sözlerine devam eden el-Esad; Cenevre II konferansı yada herhangi bir siyasi çabanın başarılı olması için hazırlanacak zeminde Suriye'ye terörist akışına ilaveten teröristlere sağlanan silah ve para desteğine son verilmesinin kaçınılmaz bir koşul olduğunun altını çizdi.
Cenevre II konferansının düzenlenmesi için zamanın uygun olup olmadığı konusunda ise el-Esad; Suriye ve siyasi çözüm gereğine inanan tüm devletlerin konferans için her zamanı uygun gördüklerini belirtti.
Fakat meselenin Suriye'de saha gelişmelerinde kendi çıkarlarına göre bir değişim peşinde koşan ABD ve müttefiklerinde olduğunu belirten el-Esad; bunların konferansı ertelemelerinin bir diğer nedeninin ise muhalefeti birleştirmeyi başaramamaları olduğunu ekledi.
Suriye hükümetinin konferansa katılmak için teröre desteğin kesilmesini şart koşması konusunda ise el-Esad; bunun Suriye hükümetinin koşul yada şartı olmadığını, çabaların başarısı için mutlak bir gereksinim olduğunun altını çizdi.

Silah Taşıyan Hiç Kimseyle Müzakerelerde Bulunamayız

Suriye hükümetinin kiminle müzakerelerde bulunacağı konusunda el-Esad; silah taşıyan hiç kimseyle müzakerelerde bulunmanın mümkün olmadığını vurguladı.
El-Esad müzakerelerin sadece siyasi muhalefetle olacağını belirtirken, halkı öldüren teröristlerin siyasi muhalefet olmalarının mümkün olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı el-Esad ayrıca gerek askeri gerekse siyasi dış müdahaleyi kabul edenlerle de müzakerelere girilmeyeceğini ifade etti.

Suriye Halkı Kimi Destekliyorsa O Daha Güçlüdür

Suriye'de mevcut güç dengesine ilişkin soruya cevabında el-Esad; Suriye'de büyük çoğunluğu yabancı olan teröristlerin büyük yıkım ve ölüme yol açtıklarını söyledi.
El-Esad; Suriye ordusunun bu yabancı teröristlerden binlercesini öldürmesiyle bunların yerine binlercesinin geldiğine, fakat yine de bunun mesele teşkil etmediğine işaret etti.
Asıl önemli meselenin Suriye halkının kimi desteklediğinin olduğuna dikkat çeken el-Esad; ‘Suriye halkı kimi destekliyorsa o daha güçlüdür’ şeklinde konuştu.
Suriye halkının Suriye ordusunu desteklediğine dikkat çeken el-Esad; bundan dolayı da Suriye ordusunun son zamanlarda bir çok bölgede teröristlere karşı gayet önemli ilerlemeler sağladığını belirtti.
Sözlerine devam eden el-Esad; Suriye halkının büyük çoğunluğunun ülkede olanların reform ve demokrasi yada buna benzer kavramlarla hiç bir ilgisi olmadığını, terör, yıkım ve ölümden ibaret olduğunu idrak ettiğine dikkat çekti.

Ateşkes Mümkün Değil

İki taraf arasında ateşkesin olması için zamanın uygun olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el-Esad; ateşkesin mümkün olmadığını belirtti.
El-Esad; ateşkesin ancak ve ancak iki devlet yada savaş halindeki iki ordu arasında olabileceğini devlet ve teröristler arasında olmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Sözlerine devam eden el-Esad tüm dünyada ve anayasalarda devletin ana görevinin vatandaşlarının güvenliğini korumak olduğunu ifade etti.
Terör gruplarıyla ateşkesin devletin teröristleri tanıma ve halkını koruma görevinden vazgeçme anlamına geldiğini ifade eden el-Esad; dolayısıyla Suriye'nin bunu kabul etmesinin mümkünü olmadığını ekledi.

Kırmızı Çizgi Halka ve Orduya Karşı Silah Kullanmaktır

Suriye hükümetinin Cenevre II Konferansına katılmadaki kırmızı çizgisine ilişkin soruya cevabında el-Esad; bunun sivil halka ve orduya silahlı saldırı yada her hangi bir şekilde yabancı müdahaleye çağrı olduğunun altını çizdi.
El-Esad; bunların haricinde Suriyelilerin kendi aralarındaki diyalogda her şeyi masaya yatırabileceklerini belirtti.
Sözlerine devam eden el-Esad; Suriye halkının kendi siyasi sisteminin yanı sıra istisnasız kabul edeceği her şeyin kendisi açısından da kabul göreceğini ifade etti.

Bunu Belirlemek Sadece ve Sadece Suriye Halkına Düşer

ABD’nin kendisinin görevden çekilmesi ısrarına ilişkin soruya cevabında el-Esad; herhangi bir ülkede Cumhurbaşkanı yasa siyasi sistemin sadece ve sadece o ülkenin halkı tarafından belirlenebileceğinin altını çizdi.
El-Esad gerek dost yada düşman, hiç bir devletin Suriye'de Cumhurbaşkanını belirleme hakkına sahip olmadığına işaret ederek, Suriye'de bunu Suriye halkının seçim sandıkları aracılığıyla yapabileceğinin altını çizdi.

Adaylığım Suriye Halkının İsteğine Bağlıdır

2014 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olup olmayacağına ilişkin soruya cevabında el-Esad; bunun tamamen Suriye halkını isteğine bağlı olduğunu belirtti.
Suriye halkının istemesi halinde aday olacağını, istememesi halinde de olmayacağını söyleyen el-Esad; seçimlere henüz 9 ay kadar bir sürenin olduğunu, adaylığının da Suriye halkının isteği doğrultusunda ancak seçimlerden 1-2 ay önce belli olacağını açıkladı.

Hiç Bir Devlet Halkının Desteği Olmadan Bu Mücadeleyi Gösteremezdi

Suriye halkının bu süreç içinde kendisinin aday olup olmadığını istemesi konusunda ise el-Esad; krizden 2.5 yıl sonra Suriye halkının devlet etrafında kenetlenmesiyle doğal olarak kendisini istediklerine dikkat çekti. El-Esad halkın bir kısmının da kendisinin adaylığını istediğini ekledi.
El-Esad; Suriye'nin bir çok dünya ülkesi ve körfez devleti tarafından büyük bir şekilde destek alan teröristlerle savaşmasıyla dolaylı olarak bu devletlere karşı da mücadele ettiğine dikkat çekerken, halkı tarafından destek almayan hiç bir devletin bu kadar uzun bir süre mücadele etmesinin kesinlikle mümkün olmadığını vurguladı.

Hiç Bir Devlet Suriye Halkının Etkisine Sahip Değildir

Suriye'nin geleceğinin Rusya ve Çin’in tutumlarına bağlı olduğu yönündeki söylemlere ilişkin soruya cevabında el-Esad; Rusya ve ABD’nin bu süreç içinde gerek olumlu gerekse olumsuz tüm ülkeleri etkilediklerine işaret etti.
El-Esad dünyadaki tüm ülkelerin bir birleriyle etkilendiklerini ifade ederken, fakat hiç bir devletin ne kadar küçük yada zayıf olursa olsun başka bir devletin halkının yerini almasının mümkün olmadığının altını çizdi.
Dolayısıyla hiç bir devletin Suriye halkının sahip olduğu etkiye sahip olmasının mümkün olmadığını belirten el-Esad; yinede krizin yaşandığı bu süreç içinde Rusya gibi olumlu, ABD ve müttefikleri gibi olumsuz etki yapan devletlerin bulunduğunu ekledi.

Anayasa Kapsamında Cumhurbaşkanının Görev ve Yetkileri Bellidir

Çin’in tutumuna ilişkin soruya cevabında el-Esad; Çin’in Rusya ile birlikte uluslararası güvenlik konseyinde gayet önemli bir ve olumlu bir tutum sergilediğini belirtti.
Askeri ve siyasi konularda son kararın kendisine ait olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el-Esad; Suriye Arap Cumhuriyetinin anayasasının gayet belli ve açık olduğunu ifade etti.
Bu anayasa kapsamında Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin gayet net bir şekilde açıklandığını belirten el-Esad; anaysa çerçevesinde Cumhurbaşkanının ordu ve silahlı kuvvetler genel komutanı olduğunu, dış politikada da temel bir role sahip odluğunu belirtti.
El-Esad kendisinin de kriz öncesinde ve esnasında da bu görev ve yetkilerini tam bir şekilde yerine getirmekte olduğunun altını çizdi.
 
Ailem de Suriyeli Diğer Aileler Gibi Etkilendi

Kriz esnasında ailesinin nasıl etkilendiğine ilişkin soruya cevabına el-Esad; ailesinin de Suriyeli diğer herhangi bir aile gibi etkilendiğini söyledi.
Suriye'de bir yakınını yada sevdiğini kaybeden hiç bir ailenin kalmadığını ifade eden el-Esad; kendi ailesinin de bu ailelerden biri olduğunu ifade etti.
Bir diğer noktanın ise her Suriyeli ailenin güvenlik sorunu yaşadığını ifade eden el-Esad; teröristlerin öldürme, kaçırma ve saldırılarda hiç bir aileyi istisna tutmadığına işaret etti.

Birleşmiş Milletler, Milletler Cemiyetinin Durumunu Yaşıyor

Birleşmiş Milletler genel kurulu toplantılarına katılacak devletlere mesajı konusunda el-Esad; ikinci dünya savaşından önce Milletler Cemiyeti diye uluslararası bir örgütün var olduğunu, o zamanlarda büyük devletlerin misakına bağlı kalmamalarıyla bu örgütün çöktüğüne dikkat çekti.
Dünyada yaklaşık olarak 1990’lı yıllardan sonra benzer bir durumun yaşandığına işaret eden el-Esad; bunun da BM’nin Milletler Cemiyetinde olduğu gibi çöküşe doğru ilerlediği anlamına geldiğini ifade etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder