Saldırgan olan ve savaş açmak isteyen taraf, batı önderliğinde ABD ve AKP hükümetiyken, Suriye niçin saldırgan tarafın eline koz vermek istesin? (Savaş istese helikopterini düşürterek değil füze göndererek savaş ilan eder ve tabi kimyasal silah sözleşmesine imza atmaz.) Hem Helikopterin Türkiye tarafına kasıtlı geçmesi çok mantıksız çünkü içeride arayacağı hiçbir şey yok, zaten teröristler sınırın Suriye tarafında değil mi? Suriye Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına göre de; bölgedeki teröristleri izlemekle görevlendirilen helikopter, Lazkiye’de keşif uçuşu yaparken kaybolup teknik bir arıza yüzünden Türk hava sahasına girdiği şeklindeydi.
Birçok saldırıda
olduğu gibi ÖSO kameraları TSK Suriye helikopterini vurduğunda da hazır
ve kayıtta olması benim dikkatimi çeken bir diğer nokta. TSK’nın
helikopteri vurduğu, düştüğünde ise pilotları ÖSO’nun bulup başını
kestiği, bu insanlık dışı “ortak operasyon”un lekesi Türkiye için bir
utanç kaynağıdır.
Hatırlarsanız Ankara, Türk jetinin Suriye hava sahasını ihlali sırasında düşürülmesine itiraz ederken "böyle ihlaller olur"
diyerek olayı meşrulaştırmaya çalışıyordu. Şimdi ise bu iki
yüzlülükleri de aşikar oldu. Gerçi bu iki olayı bir biriyle kıyaslamak
doğru olur mu siz karar verin; Bir tarafta
saatte 1500 km hız yaparak -ses hızında- keşif yapmaya çalıştığı iddia
edilen RF-4 jeti 4 dakikalık bir ihlal yapıyor, diğer tarafta M17 rus
nakliye helikopteri saatte 100 km hızla sınıra paralel şekilde 2
dakikalık bir ihlal yapıyor… (TSK’nın açıklamaları)
Hem helikopterin Türkiye topraklarında vurulup Suriye toprağına düştüğüne inanan var mı?
TSK’nın yayınladığı radar görüntülerinde helikopter Türkiye’de
vurulmuş, ama Suriye’ye düşmüş. (Kaçarken arkadan vurulduğu söylenen TSK
jetinin ters istikamette bilmem kaç kilometre öteye düşmesi gibi…) Eğer
Suriye toprağı üzerinde vurulduysa bu tecavüz olarak kayıtlara geçer.
"Uyarıldı" lafına ise hiç bakmayın, TSK bildirisine göre o sırada
helikopter Suriye hava sahasındaymış. 14:25'te ihlal yapmış ve 14:27'de
düşürülmüş.
Erdoğan tıpkı
Uludere/Roboski olayındaki gibi helikopter olayında da topu TSK'ya attı
ve inisiyatifin TSK'da olduğunu söyleyerek işin içinden sıyrılmaya
çalıştı. Madem inisiyatif TSK’da, Acaba TSK Türk hava
sahası ihlallerinde nasıl bir yol izliyor? Her zaman 2 dakika içerisinde
füze mi ateşleniyor?
TSK kayıtlarına göre 2013 yılının ilk 7 ayında, toplam 67 ihlal gerçekleştirilmi ş. Aralarında 10 dakika, 20 dakikayı bulan ihlallerin kayıtlı olduğu görülmekte. (Bakınız : http://www.tsk.t r/11_haberler_ol aylar/11_2_hava_ ihlalleri/hava_s ahasi_ihlalleri_ 2013.htm)
Bu 67 ihlalin tamamında ise alınan tedbir olarak sadece : “Olay
Dışişleri Bakanlığına bildirilmiş”, ama bu sefer TSK inisiyatif
kullanarak, hükümete bir bilgilendirme yapmadan helikopteri düşürme
kararı vermiş.
Çok enteresan değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder